İrtibatı Koparmayalım!
ayağını sürümek deyimi
(1) bir yerden gitmek üzere bulunmak. örnek: Bugün yarın yola çıkacak, ayağını sürüyor. (2) bir işi ağırdan almak ya da gidiş işini, bir yerden uzaklaşmayı geciktirmek. örnek: Böyle ayağını sürümek olmaz, vakit geçiyor, işine geç kalacaksın. (3) ölümü yakın, ölmek üzere olmak. örnek: İyice yaşlı ve hasta, sanki ayağını sürüyor. 4 inanışa göre, bir kimsenin bir yere gelmesi, ardından art arda başkalarının da gelmesine yol açmak. örnek: Ayaklarını sürüklemişler, ev konuk doldu.
- balık kavağa çıkınca
- bir kulağından girip bir kulağından çıkmak
- lafa tutmak
- fıstık gibi
- aklı başına gelmek
- ar damarı çatlamış
- geçmişlerini karıştırmak
- daldan dala konmak
- curcunaya vermek
- sağa sola bakmamak
- nimetini ayağıyla tepmek
- birbirine düşmek
- altı üstüne gelmek
- ekmek teknesi
- seyirci kalmak
- acemi çaylak
- art niyet
- ağız dolusu küfür
- mum gibi olmak
- çör çöp
- beyaz zehir
- ateşe tutmak
- bende o göz var mı
- ağza alınmaz
- gözlerini devirmek
- nefes nefese gelmek
- yakadan atmak
- cumartesi kibarı gibi
- çattık teyellemesi kaldı
- hesap etmek
- eğri gemi doğru sefer
- gargara etmek
- yol bulmak
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) bir yerden gitmek üzere bulunmak. örnek: Bugün yarın yola çıkacak, ayağını sürüyor. (2) bir işi ağırdan almak ya da gidiş işini, bir yerden uzaklaşmayı geciktirmek. örnek: Böyle ayağını sürümek olmaz, vakit geçiyor, işine geç kalacaksın. (3) ölümü yakın, ölmek üzere olmak. örnek: İyice yaşlı ve hasta, sanki ayağını sürüyor. 4 inanışa göre, bir kimsenin bir yere gelmesi, ardından art arda başkalarının da gelmesine yol açmak. örnek: Ayaklarını sürüklemişler, ev konuk doldu.
Birini konuşarak, gereksiz meseleler anlatarak işinden alıkoymak.?Onu biraz lafa tutup oyalamaya başladılar.?
Yerinde olmamak, uygun düşmemek, yaraşmamak.?Çocuğu herkesin içinde azarlaman hiç de yakışık almadı.?
bir güçlüğe karşı koyarak dayanmak ya da karşı koymaya hazır olmak. örnek: Bu duruma göğüs germek bize düştü.
(genellikle buyruk biçimi kullanılır) söylemekte olduğu hoşa gitmeyecek sözleri, sövgüleri kesmek. örnek: Ağzını topla, yoksa toplatırlar.
(bir şeyin) (1) bir nedeni var. örnek: Yaptım, ama niçin yaptım, aması var, onu anlatayım. (2) herkesin bilmediği sakıncası ya da kusuru var. örnek: O araba yeni gibi ama, işte bir aması var, onu da ben biliyorum.
birinin inanılmaz, çok yalancı olduğunu anlatmak için kullanılır.
Gaf yapmak, farkında olmayarak karşısındakini kıracak, incitecek söz söylemek.?Dikkatli ol, bir pot kırma sakın.?
(1) artmış kumaş parçaları birbirine eklenerek yapılmış yoksulca giysi. (2) bir gereksinimi iyi kötü karşılayabilecek biçimde, kırık dökük eşya ile ortaya konulmuş şey.
iş işten geçtikten sonra gösterilen ilginin, yardımın, desteğin pek bir değeri olmadığını belirtmek için söylenir.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.